MATEMZEDE
Yine birlikte toplamışlardı
On gün evvel bu hoş çiçeklerden
Seni ey mevt! Kim hatırlardı
O bahar hayatı süslerken?
Şimdi yalnız, önünde boşluklar
Düşünür hep o ayrılık demini...
Pek bunaldıkça aldatır, oyalar
Bu çiçeklerle reng-i matemini
Tevfik Fikret
Düşünür hep o ayrılık demini...
Pek bunaldıkça aldatır, oyalar
Bu çiçeklerle reng-i matemini
Tevfik Fikret
Tevfik Fikretin bence ölümü en güzel anlatan biraz da
insanın dünya akışına kendisini kaptırmasından bahseden bir şiir. Özü matem değil bu şiirin unutmak. Elleri
sağlamken gücünü kuvvetini
yapabileceklerini unutmak. Ayakların bacakların sağlamken, koşup
yürüyeceğini unutmak. Nefes alıp verirken aynı anda kalbinin attığını unutmak.
Gözlerinle baksan dahi kalbin görmedikçe bir şeyi onu hissetmediğini unutmak.
Aşkı asıl sahibine iade etmemiz gerekirken hak etmeyen sevdaların ardından
harcadığımızı unutmak. Bezmi elestte verdiğimiz kul olma sözünü unutmak. Ölümü
sadece bedende görüp ruhun ölümünün kıyametimiz olduğunu unutmak. Dünya hayatının genişliğine dalıp daracık
yatacağımız kabirleri unutmak. İşte tüm
unuttuklarımızı gösterip ölümü yüzümüze bıçak gibi çarpan sekiz satır.
Bahar vardı çiçekler açtığında kim inanırdı ölümün o kasvetli rengine?
Mutluluklar yaşanırdı, sanırdık ölüme meydan okur. Günler geçerdi yıllar biterdi mevsimler ardı ardına birbirini izlerdi ama ölüm
gerçeği göstermezdi kendini. Elbet bulurdu bir maske sahte sanardık biz kendisini. Başına sanki bahardan bir demet çiçek kılıf
almış kollamakta kendini. Yalnız ölüm matemi bu asla fırsat vermez hiçbir
ömüre. Unutmadan yaşamak gerek hayatlar birer hikaye. Ölüm de bu hikayede matem
görevinde.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder