-->

Translate (Hadi çevirelim)

13 Aralık 2016 Salı

BİZİM ÖLÜMÜZ YOK! ŞEHİDİMİZ VAR!!!

                       وَلاَ تَقُولُواْ لِمَنْ يُقْتَلُ فِي سَبيلِ اللّهِ أَمْوَاتٌ بَلْ أَحْيَاء وَلَكِن لاَّ تَشْعُرُونَ
Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin. Bilakis onlar diridirler, fakat siz hissedemezsiniz.(Bakara 154) 
Bizim ölümüz yok, şehidimiz var,
Bakın içimizde nice hainler var,
Mahşer günü geldiğinde ,
Cennette kocaman ordumuz var.








25 Kasım 2016 Cuma

YILLARDIR AVRUPA BİRLİĞİ BİZİ TOKATLIYOR!

Merhaba değerli okurlar bugün sizlere Lozan'da güç bela kaldırılan imtiyazların(kapitülasyon) nasıl tekrardan ülkemizin böğrüne tekrar saplanmış bir mızrağa dönüştürüldüğünü,yıllardır süregelen ihanetin ve bilinçsiz yöneticilerin Türkiye cumhuriyetine nasıl zararlar verdiğini tek tek anlatacak değilim

   !Onun yerine Türk toplumunun,Türk milletinin; kendini sorgulamasını,siyaseti,siyasileri,alınan kararları sorgulamalarına ve ümit ediyorum daha bilinçli,araştıran,kendi ülkesine sahip çıkan,aşağılık psikolojisini yenmesini bilen,içi doldurulmuş şeylere kanmadan bir durumun artısını eksisini,eksiğini,yırtığını pırtığını düşünen bireyler olması gayesiyle,en azından bir kişi bir kişidir düşüncesiyle bu yazıyı hazırladık.İşin edebiyat kısmını geçersek konumuz Gümrük birliği anlaşması,muhattabı mümessili,Tansu çiller,İmza tarihi 95 96' yıllar...













AB sevdasının faturası: 221 milyar dolar

Türkiye’nin 1996 yılında üye olduğu Gümrük Birliği’nin bugüne kadar ülkemize verdiği zarar, 221 milyarı doları aşmış durumda. AKP döneminde fatura daha da kabardı. Sadece son 5 yılda ülkemizin Avrupa Birliği’yle ticarette karşılaştığı açık 100 milyar dolardan fazla. Bunun değişeceğine dair hiçbir emare yok.

İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO), Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) tam üyelik sürecinde Eylül ayında yarım yüzyılı geride bırakmaya yaklaştığını, üye ülkelerle Türkiye arasındaki Gümrük Birliği sonrası gerçekleşen dış ticaret açığının toplamda 221 milyar doları geçtiğini bildirdi.

İSMMMO'nun “Türkiye-AB: Bitmeyen Senfonide 50 Yıl” adlı raporuna göre, AB yolunda en heyecan verici gelişme olarak görülen Gümrük Birliği ile dış ticarette verilen açık son beş yılda 100 milyar dolara yaklaştı, toplamda ise 221 milyar doları aştı.

Avrupa Birliği üyeliği, Türkiye kapitalizminin yarım asırlık hedefi. 12 Eylül darbesi sonrasında tüm iktidarların paylaştığı neoliberal politikalar, 1996 yılında Türkiye’nin Gümrük Birliği’ne girmesiyle sonuçlandı. Türkiye’de sol, uzun yıllar boyunca “Onlar ortak biz pazar” diyerek bu politikaya karşı çıkmıştı. Türkiye, AB ülkeleri arasındaki ticari ilişkide sürekli eksi bakiye verdi. Dış ticaretteki negatif denge, son beş yılda hızla arttı. 1996-2009 arasında yıllık ortalama 10 milyar dolar seviyesinde açık verilirken, 2010 yılında bu açık 19,5 milyar dolar, 2011 yılında 28,8 milyar dolar, 2012 yılında da 28,2 milyar dolar oldu. Son beş yılın toplam açığı 100 milyar dolara yaklaşırken 2013 yılının ilk 5 aylık döneminde açık 12 milyar doları buldu. 1996 yılından 2013'ün Mayıs sonuna kadar verilen açık ise 221 milyar doları aştı.

Ticarette paylar düşüyor
Rapora göre; Türkiye ile AB arasındaki ticari ilişkilerin çarpıcı bir göstergesi de hem ithalatta hem de ihracatta, AB ülkelerinin payının göreceli olarak azalması. Türkiye, Gümrük Birliği Anlaşması’nı imzalarken AB ile ticaretin artacağı ve taraflar arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin en üst düzeye çıkacağı varsayılıyordu. Oysa veriler karşılıklı bağımlılığın giderek azaldığını da ortaya koydu.


Rapora göre, Gümrük Birliği Anlaşması’nın imzalandığı 1996 yılında Türkiye’nin toplam ithalatı içinde AB ülkelerinin payı yaklaşık yüzde 56 seviyesindeydi. 2012 yılına gelindiğinde, bu oran yüzde 37’ye düştü. Aynı şekilde, Türkiye’nin ihracatı içinde de AB’nin payı düşüş gösterdi. Rapora göre, Türkiye her 100 dolarlık ihracatının 54 dolarını AB ülkelerine gerçekleştirirken, bu oran 2012 yılına gelindiğinde yüzde 38,8’e kadar düştü.(Alıntıdır.)

Paylaşarak bu tür bilgileri yayalım!

HAZIRLAYAN:ÜMİT AĞAN

6 Kasım 2016 Pazar

15 Mayıs 2016 Pazar

ATAOL BEHRAMOĞLU (AŞK İKİ KİŞİLİKTİR)

                                           


                                                       


Değişir yönü rüzgarın
Solar ansızın yapraklar;
Şaşırır yolunu denizde gemi
Boşuna bir liman arar;
Gülüşü bir yabancının
Çalmıştır senden sevdiğini;
İçinde biriken zehir
Sadece kendini öldürecektir;
Ölümdür yaşanan tek başına, 
Aşk iki kişiliktir.

Bir anı bile kalmamıştır
Geceler boyu sevişmelerden;
Binlerce yıl uzaklardadır
Binlerce kez dokunduğun ten;
Yazabileceğin şiirler
Çoktan yazılıp bitmiştir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.

Avutamaz olur artık 
Seni, sevdiğin şarkılar;
Boşanır keder zincirlerinden
Sular tersin tersin akar;
Bir hançer gibi çeksen de sevgini
Onu ancak öldürmeye yarar:
Uçarı kuşu sevdanın
Alıp başını gitmiştir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.

Yitik bir ezgisin sadece,
Tüketilmiş ve düşmüş gözden;
Düşlerinde bir çocuk hıçkırır
Gece camlara sürtünürken;
Çünkü hiçbir kelebek
Tek başına yaşamaz sevdasını,
Severken hiç bir böcek
Hiç bir kuş yalnız değildir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.

10 Mayıs 2016 Salı

AĞIR AĞIR


Gözler eriyor
Kulaklardan çığlık akıyor
Halsizlik adım adım yürüyor ayaklara
Uyku usul usul saplanıyor bakışlara
Yerçekimine meydan okumayı bırakıyor kollar
Tuşlara gitmez oluyor parmaklar
Boyun yıllardır tarttığı kafayı tartmaz oluyor 
Ağırlaşıyor ağırlaşıyor
Kalp bi an bile bırakmadığı hayatı ağır çekimde izliyor
Saniyeler saatlere akıyor
Ağırlaşıyor ağırlaşıyor
Bağırsaklar gurulduyor
Kirpiklerden rimeller akıyor
Yatağa uzanıyor bir erkeğin ayakları 
Gözleri sonsuzluğa
Sol eli şimali gösteriyor  kıpırdamadan
Kaşları şarkı ve garbı
Ağırlaşıyor ağırlaşıyor
Alkış tutan eller ağırlaşıyor.
Mideden bi anda sızı kesiliyor
Ciğerlerdeki hava ağır ağır yetmez oluyor
Düşük çene, düşüyor düşüyor
Kaskatı kesiliyor ağır ağır
 Buz gibi bir vucut 
Çürüyor ağır ağır...



30 Nisan 2016 Cumartesi

YALNIZ MISINIZ?

   YALNIZLIK!!
Ne kadar garip bir duygu değil mi?
Aslında her insan biraz yalnızdır:
Hani derler ya kalabalıklar arasında YALNIZIM
çok doğru bir söz.
Etrafında bazen binlerce insan olur ama  sen kendi başınasındır.
Kimse anlamaz seni, Kimse umursamaz seni,
Bu durum aynı çok büyük dertleri olan bir komedyenin insanları güldürmesi gibidir.
İnsanlar onu  utlu sanırlar ama o hiçte mutlu değildir.
Öyle görünmek zorunda olduğu için öyle görünür .
Yalnız insanda kendini yalnız göstermez.
Normal birisinizdir.
 Ama bir bakmıssınız etrafınıdakiler sizi anlamıyor.
Esas yalnızlık burda ortaya çıkar işte. 
En basitinden komik bir video izlersiniz paylaşmak için arkadaş kardeş ararsınız ama bulamazsınız.
Çünkü insan sosyal bir varlıktır.
Düşünce zincirlerimizdir Yalnızlık.
Onları kırarsak yalnız olmayız.
Herşey senin kafanda bitiyor.
BEN YALNIZIM 
BEN YALNIZIM 
BEN YALNIZIM 
Dersen sen YALNIZ olursun.

Vee Yalnızlık Allah'a mahsusdur.



AŞK OLUR

          Ay ışığı suya vurur
     Mehtap olur
                Güneş sise vurur
            Hüzme olur
                          Rüzgar suya vurur
                 Dalga olur

           Göz ceylana vurur
    Sevda olur
                     Kalp kalbe vurulur
          Aşk olur 






25 Mart 2016 Cuma

BU ŞİİR HERKES İÇİN YAZILMAMIŞTIR,ANLAMIN ANCAK SANATLA VAR OLDUĞUNU BİLENLERE ADANMIŞTIR.

VE BEN
Yoğun hissettiğim yalnızlığın, bakışları kaçırma evresine geçtim
Çünkü her göz göze geliş,eski roma zindanları gibi ürkütücü
İşin en garip tarafı şu; yalnızlığa ağlamak ,kalabalıklar içinde.
Dudaklarımda karanfil,susuşlarımda çığlık,kalbimde matem…

Ve sen!
Nokta kadar anlamsız
Ve sen!
Uzun cümlelerimin katili
Ve sahtelik!
Gerçek
Ve gerçek sahtelik…
Ve ben!
Zincirleri kalbinde yara yapmış meczup
Ve ben!
Kanatlarının biri koparılmış bir sinek
Ve gerçek!
Sahtelik gerçek...
Uçmaya çalıştıkça boka batan sinek
Ve ben…
ÜMİT AĞAN

Üniversiteler Ne İşe yarar ?

     Bilgiyi beyninize çaka çaka yerleştirip kazandığınız üniversitelerin ne işe yaraması gerektiğini hiç düşündünüz mü ?Şuan lise yıllarınızdan kalma bilgilerin kaçta kaçı aklınızda?Ben söyleyeyim üçte biri o da belki bir ihtimal.
   Peki bilgi vermek değil zaten üniversite düşünme yeri,yeni bakış açısı kazanma yeri diye düşünelim o zaman.Kaç derste size söz hakkı sunuldu?Hangi hoca şu konu hakkında ne düşünüyorsun?senin fikrin ne dedi bir mi ya da iki ?İğneyi kendime batırmayalım biraz da saplayalım!zaten çok az söz hakkına sahip olduğun birkaç derste kaçımız elini kaldırıp konuştu?kaç kişi sorguladı ulan bu üniversite ne işe yarar diye?Bilgi kazanımı çok az,düşünce geliştirmeye teşvik sıfır virgüllü seviyede eee dört yıl okudun da ne oldun yani şimdi?




  Yıllarca kalıplara sıkışmışız arkadaş!Değirmen oluğu gibi kalıplara,su hep aynı kalıpta akıyor,aslında her gelen su farklı ama kalıp hep aynı olunca ;suyunda farklı oluşu pek bir şey ifade etmiyor aslında.Yerel gazeteler,büyük gazeteler,internet siteleri,sağcı profili,solcu profili,saçma sapan dini tartışma konuları,aldatan bir eş,ağzımız açık baktığımız güzel kadınlar,kaslı heriflerle dolu.Aman Allah'ım ne büyük bir yazarsın sen bay x köşe yazarı!Bitmiyor cahilliğimiz,bitmiyor tembelliğimiz,seksen bir ile üniversite açsan ne fark eder gençlerin beyinlerini sunduramadıktan sonra.
  Hepimiz biraz suçluyuz,farkında olup bir şey yapmaya çalışanlar belki biraz daha az ama suçluyuz.Eğitim eşittir diploma,diploma eşittir para,üniversite eşittir para.Bunu düşünen de haklı bir bakıma,Nasrettin hocaya iki kavgalı gelmiş bizim hoca zamanın ünlü mü ünlü kadısı tabi.Her iki kavgalı adamı da ayrı ayrı dinlemiş ikisine de sen haklısın demiş.Bunu duyan hocanın hanımı hoca hoca sen iki adama da sen haklısın dedin bu nasıl iştir deyince hoca karısına dönmüş ve demiş ki sen de haklısın.
Ey okuma zahmetinde bulunan okur ben de bilemiyorum kim haklı en iyisi mi siz söyleyin kim haklı?

22 Mart 2016 Salı

BİR KADININ AYAKLARI

Sis, göz alabildiğine sis,
Göz gözü görmüyor.
Orhan Veli misali;
 Bir sise değiyor kadının ayakları.
Çırılçıplak, keskin, buz gibi hava,
Titriyor şekilsiz ayakları
Adım atmaya çalşıyor
Sis üstüne üstüne geliyor,
Bilinmezliğin gizemli kollarına,
Usul usul sürükleniyor.


17 Mart 2016 Perşembe

KAYBEDENLER KULÜBÜ

KAÇ KERE KAYBETTİK ULAN!TAM KAZANDIK DERKEN KAÇ KERE KAYBETTİK!NELER KAYBETTİK NELER UĞRUNA?BU ISSIZ GECELERDE BÖYLESİNE AKLIMIZI KAÇIRIRKEN BİZ KİMLERDİ ULAN KAYBETTİKLERİMİZ.İNSAN KAÇ DEFA KAYBEDEBİLİRSE O KADAR KAYBETTİK,YIRTIK KALBİMİZ BİZİM!SÖKÜK OLSA DİKİLİR AMA YIRTIK İŞTE AMINA KOYİM!KAYBEDENLER MUTLU OLAMAZ MUTLU OL DEMEYİN İŞTE!RENKSİZ HAYAT BİZİM İÇİN,KAÇ YAŞINDA OLURSAN OL KAYBEDENSEN YAŞAMIYORSUN BE!ATAMAZSIN OĞLUM KAYBEDENSEN ÜZERİNDEKİ O BOKTAN KAYBETME DUYGUSUNUN VERDİĞİ EZİKLİĞİ,AMA KAYBEDECEK BİR ŞEYİMİZ DE YOK,ÖZGÜRÜZ YANİ YANİ DAHA NE KADAR KAYBEDEBİLİRİZ Kİ ?UYUYAMADAN SİGARALARI HAYALLERE UÇURUNLAR KAYBETTİK!DİKATLİ OKU BÜYÜK KAYBETTİK!

14 Mart 2016 Pazartesi

ALLAH TERÖRÜN BELASINI VERSİN!!!

İnsanlar neyi paylaşamıyorlar? 
Huzuru.
Terörün kaynağı ne? 
İnsanlık mı? İnsafsızlık mı?
Bugüne kadar hangi terör örgütü bir develeti yıkabilmiş?
Cavap:Hiçbiri, sadece yaralar, insanlara acı çektirir.
İnsanlar neden terörist olur?
Bunu hiç düşündünüz mü?
Keşke herkes düşünebilse, algılayabilse.
Keşke insanlar ölmese,
Keşke herkes kardeşçe yaşayabilse,
ne var yani ne olur ki, neyi paylaşamıyoruz?
Şu ülkede benden farkın ne?
:aynı okullarda okuyoruz
 aynı sınavlara tabi tutuluyoruz
aynı insanlarla yaşıyoruz 
aynı dili konuşuyoruz
aynı dine inanıyoruz(Ben müzlümanım)



''Bir insanı öldüren tüm insanlığı öldürmüş gibidir''
diyen bir dine inansa insanlar zaten terör diye birşey olmazdı.

ALLAH TERÖRÜN BELASINI VERSİN!!!

HAYVANAT BAHÇESİNDEN KARELER


PUMA


KURT


BALIK


KÖPEK BALIĞI


PİTON YILANI


BUKALEMUN


SİBİRYA KAPLANI


KANGURU


LEOPAR




BOZ AYI



11 Mart 2016 Cuma

SIKINTILI HAYATLARINIZIN FARKINDA MISINIZ ?

Ben umuramaz veya soğuk biri değilim sadece rol yapmıyorum.
Her şey gibi herkes gibi yapay değilim.İçi boş boktan sohbetleriniz beni boğuyor.
Yaptığız her şeyi bir menfaat uğruna yapıp ne kadar iyi bir şey yaptım yalanlarına iman ettiğinizin farkındayım.


 Sırf bu yazıyı okuyup her şeyi sen biliyon zaten diye düşündüğünüzü de biliyorum. Pragmatik kurgunuz içinde yer almadım.Almaya zorlandığım günlerden de nefret ediyorum.Karaktersiz biri gibi miyim sana göre ?ya da güvenilmez miyim?güvenilmezim hatta karaktersizim herkes gibi,fakat bir farkla ben bunu kabul ediyorum. Şimdi bir kere daha düşün kim ahlaksız?

28 Şubat 2016 Pazar

ÖYLE BİR ÖLÇÜ Kİ

Gözlerin öyle bir ölçü ki;
Bütün dizelere kafiye,
Aruzuma zihaf,
Heceme redif 
                            oluyor.

Kaşların öyle bir yay ki;
Kirpiklerime yol,
Sevdama rehber,
                           oluyor.

Ve 
Ellerin öyle bir sıcak ki;
Kutuplarda mont,
Ayazda soba,
                           oluyor.

25 Şubat 2016 Perşembe

Kırmızı Balon

Kalbimden çıkıp gökyüzüne varmış bulutlar, onlar nasılsa ben öyleyim. Parçalı bulutlu bir hüzün şimdiki, dokunsan ha ağladım ha ağlayacağım. Allahtan şemsiyem var. Ağlamamı durduramaz ama yine de ona sığınırım. Çünkü insan başını koyacak bir omuz arıyor. Ben omzu başımın üstünde tutuyorum. Ben tuhaf bir insanım…Umarım hava yarın güneşli olur. Kalbîm parçalı bulutluyu daha fazla kaldırmayacak kadar çocuk. Bir kırmızı balon bırakıyorum elimden. Bulutlara doğru. Tüm bulutları temizleyecek kırmızı bir balon…Sonra balon geri gelecek ağlamaya hazır bulutları kalbime dolduracak. Ne zaman mı çıkacak? Kalbimin kırılacağı an kısa zamanda. Neyse kırmızı balon hep benimle kırmızı balonsuz yaşanmıyor


Gamze ARAZ

27 Ocak 2016 Çarşamba

OLMAZLARA SERZENİŞ

Biliyorsun ki senin için çılgınca şeyler yapmaktan daha hoş bir uğraş bulamıyorum.ruhumu alıp saran tatlı gülümsemen,rüzgara bürünüp yüzüme dokurcasına tenimi ısıtıyor,
ıslak dudaklarım; tesirinle olsa gerek bir anda,bir anda kuruyor çok su içiyorum Vona!tek yüküm başımın içinde ki seni realizmle giyindirememek. yoksun ki Vona yoksun…
Özledim desem sonbahara girmeden baharı beklemek gibi yüzsüzlük yapmış olurum sanırım.kaya diplerinin suya değen tarafı gibi parladı bu gece gözlerin,aynı kayanın diğer tarafı alttan altta içten içe eriyor.hadi!hadi Vona!
Kurtulalım şu dertten kuru güneş gören evlerin balkonunda çiçekler olan çiçeklerin tüm dünyaya hükmettiği yerlere gidelim kaçalım Vona…








Hayatta birçoğumuz hayatın sıradanlığına karşı,sıra dışı şeylere olmayacağını bile bile meyletmişizdir.Kitap hazırlığında olan biz,şüphesiz kitabın ön sözünde bu dizelere yer vereceğiz.

INSTAGRAM:https://www.instagram.com/yazarumitagan/
https://www.youtube.com/watch?v=eK_-iYaRFGk
YOUTUBE KANALIMIZDA KENDİME AİT ŞİİRLERİN SESLENDİRMESİ MEVCUTTUR ONLARDAN BİR ÖRNEK.

19 Ocak 2016 Salı

Hal ekleri(Dilbilimsel)

 Hal ekleri ya da ismin halleri deyince artık hemen hemen hepimiz ismin yalın hali(Ağaç gibi),ilgi hali,yapma yükleme,yönelme,bulunma gibi halleri olduğunu hemen hemen hepimiz biliriz.Fakat bugün ben size ismin en çok kullanılan hallerinin dilbilimsel karşılıklarını örneklerle anlatacağım.

İsmin yalın halini yukardaki küçük bir misalle geçtik zaten en kolayı olduğu için karşımıza çıkmaz dilerseniz en çok karşımıza çıkan hallerle başlayalım.

1)Genetif(İsmin ilgi hali) ek(-in,-ın-un,-ün) örneklerle açıklarsak :Çocu(k)-un kitabı , Kita(p,b)-ın
sayfaları vs.

2)Akkuzatif(Yapma,yükleme hali) ek(-ı,-i) Örneklerle açıklarsak:Çanta(y)-ı, Dola(p)-ı, kapı(y)-ı vs.

3)Datif(Yaklaşma,yönelme) ek(-a,-e )Örneklerle açıklarsak:Ordu(y)-a,Denizle(r)-e vs.

4)Lokatif(Bulunma hali) ek(-de,-da)Örneklerle açıklarsak:Çarşı-da,kapı-da,Oda-da vs.

5)Ablatif(Ayrılma,uzaklaşma) ek(-den,,-dan)Örneklerle açıklarsak:Öte-den,Dağ-dan,kapı-dan vs.

6)İnsturumental(Vasıta) ek(-la,-le)Örneklerle açıklarsak:Ali(y)-le gittiler.,Araba(y)-la uzaklaştı.vs.

7)Ekvatif(Eşitlik hali) ek(-ca,-ce)Örneklerle açıklarsak:Biz-ce,İnsan-ca,on-ca vs.

8)Direktif(Yer,yön hali) ek(-ra,-re,-rı,-ri)Örneklerle açıklarsak:Dışa-r-ı,,İçe-r-i,Son-r-a vs.

Üniversite seviyesinde işinize yarayacak temel ekleri dilbilimsel olarak anlatmağa çalıştık.Anlatmadığımız sonradan eklenen,kabul gören bir ek daha olsa da henüz tam olarak yerleşmediği için bugün bu eki es geçtik.Umarım yardımcı olmuşuzdur.İyi çalışmalar.

Ümit AĞAN.


16 Ocak 2016 Cumartesi

ALİ AYŞEYİ SEVİYOR - ALİ KINIK






Cümle alem duydu beni 
Sen duymadın vicdansız 
Ne oldu, oldu artık 
Saklaması İmkansız 

Çocuklar bile biliyor 
Ali Ayşe'yi seviyor 
Çocuklar bile söylüyor 
Ali Ayşe'yi seviyor 

Adımızı yan yana 
Ağaçlara kazmışlar 
Mahalle allı morlu 
Duvarlara yazmışlar 

Çocuklar bile biliyor 
Ali Ayşe'yi seviyor 
Çocuklar bile okuyor 
Ali Ayşe'yi seviyor 

Varsın olmasın sonumuz 
Menekşemiz kurusun 
Şu üç günlük dünyada 
Koy namımız yürüsün 

Çocuklar bile biliyor 
Ali Ayşe'yi seviyor 
Çocuklar bile söylüyor 
Ali Ayşe'yi seviyor.

6 Ocak 2016 Çarşamba

KAYIP



Her şey bir yalan olsun nolur
Hiçbir kaybetme bu kadar sancılı olmamıştı
Hiçbir ölüm bu kadar soğuk
Hiçbir cehennem bu denli yanmadı bu güne kadar
Hiçbir kemik sökmedi kendini bedenden
Ve sen tanıdığım sen değilsin artık
Bir kayıp, bir ağıt yaşıyorum
Bu  yaşadığım şey 
Acı mı tam bilmiyorum
Yalnız kulaklarımı dolduran taş parçaları var
Yüreğimi sıkıştıran bir sızı
Gerçek
Çok gerçek
Kabul edemeyeceğim kadar büyük
Altından kalkamayacağım kadar
Karşısına dikilemeyeceğim kadar
Bununla yaşayamayacağım kadar
Tiz bir çığlık gibi
Yüreğimi yırtıyor
Feryat eder gibi
Dağlanıyor umutlarım
Kaybediyorum...

3 Ocak 2016 Pazar

ZİNAYA ALKIŞ



Kirlenmiş dudakların günahı
 Eriştirmiyor  sabaha, aydınlığa
Günah kirli dudaklardan akarken
Küfrediyor geceler yalnızlığa

İs kokulu ellerin ızdırabı
Fazla geliyor karanlığa
Günahkar dudaklar sevişirken 
Küfrediyor aşk sapıklığa

Mevsim ne zemheri ne kış
Tutuluyor zinaya alkış