!Onun yerine Türk toplumunun,Türk milletinin; kendini sorgulamasını,siyaseti,siyasileri,alınan kararları sorgulamalarına ve ümit ediyorum daha bilinçli,araştıran,kendi ülkesine sahip çıkan,aşağılık psikolojisini yenmesini bilen,içi doldurulmuş şeylere kanmadan bir durumun artısını eksisini,eksiğini,yırtığını pırtığını düşünen bireyler olması gayesiyle,en azından bir kişi bir kişidir düşüncesiyle bu yazıyı hazırladık.İşin edebiyat kısmını geçersek konumuz Gümrük birliği anlaşması,muhattabı mümessili,Tansu çiller,İmza tarihi 95 96' yıllar...
AB
sevdasının faturası: 221 milyar dolar
Türkiye’nin
1996 yılında üye olduğu Gümrük Birliği’nin bugüne kadar ülkemize verdiği zarar,
221 milyarı doları aşmış durumda. AKP döneminde fatura daha da kabardı. Sadece
son 5 yılda ülkemizin Avrupa Birliği’yle ticarette karşılaştığı açık 100 milyar
dolardan fazla. Bunun değişeceğine dair hiçbir emare yok.
İstanbul
Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO), Türkiye'nin Avrupa Birliği
(AB) tam üyelik sürecinde Eylül ayında yarım yüzyılı geride bırakmaya
yaklaştığını, üye ülkelerle Türkiye arasındaki Gümrük Birliği sonrası
gerçekleşen dış ticaret açığının toplamda 221 milyar doları geçtiğini bildirdi.
İSMMMO'nun
“Türkiye-AB: Bitmeyen Senfonide 50 Yıl” adlı raporuna göre, AB yolunda en
heyecan verici gelişme olarak görülen Gümrük Birliği ile dış ticarette verilen
açık son beş yılda 100 milyar dolara yaklaştı, toplamda ise 221 milyar doları
aştı.
Avrupa
Birliği üyeliği, Türkiye kapitalizminin yarım asırlık hedefi. 12 Eylül darbesi
sonrasında tüm iktidarların paylaştığı neoliberal politikalar, 1996 yılında
Türkiye’nin Gümrük Birliği’ne girmesiyle sonuçlandı. Türkiye’de sol, uzun
yıllar boyunca “Onlar ortak biz pazar” diyerek bu politikaya karşı çıkmıştı.
Türkiye, AB ülkeleri arasındaki
ticari ilişkide sürekli eksi bakiye verdi. Dış ticaretteki negatif denge, son
beş yılda hızla arttı. 1996-2009 arasında yıllık ortalama 10 milyar dolar
seviyesinde açık verilirken, 2010 yılında bu açık 19,5 milyar dolar, 2011
yılında 28,8 milyar dolar, 2012 yılında da 28,2 milyar dolar oldu. Son beş
yılın toplam açığı 100 milyar dolara yaklaşırken 2013 yılının ilk 5 aylık
döneminde açık 12 milyar doları buldu. 1996 yılından 2013'ün Mayıs sonuna kadar
verilen açık ise 221 milyar doları aştı.
Ticarette
paylar düşüyor
Rapora göre;
Türkiye ile AB arasındaki ticari ilişkilerin çarpıcı bir göstergesi de hem
ithalatta hem de ihracatta, AB ülkelerinin payının göreceli olarak azalması.
Türkiye, Gümrük Birliği Anlaşması’nı imzalarken AB ile ticaretin artacağı ve
taraflar arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin en üst düzeye çıkacağı
varsayılıyordu. Oysa veriler karşılıklı bağımlılığın giderek azaldığını da
ortaya koydu.
Rapora göre,
Gümrük Birliği Anlaşması’nın imzalandığı 1996 yılında Türkiye’nin toplam
ithalatı içinde AB ülkelerinin payı yaklaşık yüzde 56 seviyesindeydi. 2012
yılına gelindiğinde, bu oran yüzde 37’ye düştü. Aynı şekilde, Türkiye’nin
ihracatı içinde de AB’nin payı düşüş gösterdi. Rapora göre, Türkiye her 100
dolarlık ihracatının 54 dolarını AB ülkelerine gerçekleştirirken, bu oran 2012
yılına gelindiğinde yüzde 38,8’e kadar düştü.(Alıntıdır.)
Paylaşarak bu tür bilgileri yayalım!
Paylaşarak bu tür bilgileri yayalım!
HAZIRLAYAN:ÜMİT AĞAN